[  ] ASRIN KANAYAN YARASI KAN DAVALARI

Kan davaları Hz.Adem(A.S.) Çocukları Kabil ve Habil ile başlamış, günümüze kadar gelmiş, bu Cahili ye adeti kıyametin kopacağı ana kadar devam edecektir.

Kan davalarının, intikam almanın Savunulacak hiç bir tarafı yoktur. Kan davaları ne kadar insanlık dışı, Din dışı bir eylem ise, intikam duygusunu gütmekte o kadar çirkindir.

Bu konuda çok ayet ve hadis mevcuttur insan öldürmek büyük günahlardandır. Ölenin, Öldürenin haklı, haksızlığı hukuki bir konu olsa da diğer insanların yapacağı çok şeyler vardır. Bu görev hem islami, hem insani hem de vicdani bir görevdir. Bir Ayeti kerimede Rabbimiz buyurur" Müminler ancak kardeştirler.

Öyle ise iki kardeşinizin arasını düzeltin. Allaha itaatsizlik ten sakının ki, rahmetine mazhar olasınız."Hucurat S/10 Efendimiz (SAV) De "Hem mazluma, hem de zalime yardım edin? Dediğinde sahabeler ya Resulullah! mazluma yardım edelimde zalime nasıl yardım edilir?

Allah Resulü (SAV.) Zalimin zulmüne mani olun buyurdu" Buhari ikrah. Kan davalarını sulhla sonuçlandıranlardan, emek verenlerden Allah razı olsun. Bu sulhta Devlet erkanı en büyük etkendir. Tarafsız toplum önderleri de bu hayırlı işte barış elçileri görevini yapıyorlar buda takdire şayandır.

Toplumda O kadar sivil toplum kuruluşları var, Diyanet camiası her yerde var. Konumuz olan kan davalarını asgariye indirmek, Sulhla sonuçlandırmak, sebeplerini araştırmak, çözüm önerileri sunsalar öncülük yapsalar, Belki dünyada en iyi amelini işlemiş olurlar.

Kan davaları sadece ölen, öldüren le sınırlı değil, iki taraftan yüzlerce insan zindan hayatı yaşıyor. Geri de gözü yaşlı yetimler, eşler bırakılıyor. Sulhla ancak bu Izdıraplar diner, Ölenler için taziye çadırları kurmak, Fatihalar okumak, baş sağlığı dilemek iyi adetler olsa da, Cahiliye adeti olan kan davalarını sulhla sonuçlandırmak kadar iyi bir amel olmasa gerek.

Kan davalarını körükleyen en büyük etken, adaletsizlik, Caydırıcılığın olmayışı ve görünürde haklılığın güçlü de olmasıdır. İslam hukukunda haksız yere bir insanı öldürmenin cezası kısasa kısastır. "Kısasta sizin için hayat vardır. Ey akıl sahipleri umulur ki, sakınırsınız." Bakara süresi ayet:179.ilahi ikaz vardır. Adil devlet, haklının hakkını zalimden veya katilden alsa sorun biter.

İslâm hukukuna göre Maktulün(Ölenin) Varislerine üç alternatif sunulur. 1.Kısas; öldüren recm edilir.

2.Af ede bilir.

3.Diyet(Kan be deli)alınır.

Bu üç maddeyi devlet erkanı toplum huzurunda yapar. Tercih edilen af etmektir. Ölenin varislerinin tercihi nazara alınır Bir insanın bile ölmemesi için kan davalarını önleme, sulh dernekleri kurulmalı, barış elçileri oluşu mu oluşturulmalı, devletçe desteklenmelidir.

Bir birimizi sormak için illa evden cenazenin çıkması mı lazım. Kan davası gütmek intikam hırsına kapılmak cahiliye adetlerindendir. Ülkemizde kan davaları genellikle Doğu ve Güney Doğu Anadolu Bölgelerinde olur Bu Cahiliye adeti bir kader meselesi değildir.

İhmalin, törenin, dert edinmemenin, çözüm aramamanın, yanardağ kıvılcımlarıdır. yapılacaklar; İl ve ilçelerde Kan davaları SULH Dernekleri kurulmalı Kurullarda, tarafsız, siyasetsiz menfaatsiz Din görevlilerinden, şeyhlerden, Akademisyenlerden, hukukçulardan, psikologlardan Öğretmenlerden, muhtarlardan müteşekkil barış, sulh ekibi kurulmalı, faaliyetlere başlanmalı Devletçe desteklenmelidir. Rabbimiz Cümlemizi bu din dışı eylemden muhafaza eylesin.

Vesselam...