SİMSAR ADİL ( KÖR ADİL)
Simsar Adil, namı diğer Kör Adil, Çermik’in 1970’li ve 1980’li yıllarında, yolcu taşıma sektöründe öncü isimlerden biri olarak, halk arasında adını duyurmuş ve uzun yıllar boyunca hafızalarda yer edinmiş bir simsar olarak tanınır. Eski Siverek Caddesi’nin girişinde işlettiği kahvehanesini, sadece bir dinlenme alanı değil, aynı zamanda Çermik-Siverek minibüs hattının başlıca yazıhanesi olarak da kullanıyordu. Özellikle dürüstlüğü, sevecenliği ve şakacılığıyla adı Çermik’in dört bir yanına yayılmış, halkın arasında sağlam bir yer edinmişti.
O, yalnızca bir iş insanı değil, aynı zamanda siyasetten de geri kalmamış,1989 yılına kadar üç dönem merkez Çukur Mahalle Muhtarlığı yapmıştı. Yazıhane olarak kullandığı kahvesine çay içmeye gelen insanlarla sürekli iletişim halinde olan, toplumla iç içe bir kişilikti. Adil’in neşeli ve şen şakrak kişiliği, zaman zaman sıra dışı mizahları, Çermik halkının gönlünde taht kurmasına vesile olmuştu. Çermik çarşısı, sabahın erken saatlerinden akşama kadar Adil’in her daim duyulan “Sivereek… Sivereek…” sesiyle yankılanırdı. Hatta bu sesin, bazen Petekkaya Tepesi’ne kadar ulaştığı söylenirdi.
Adil, herkes tarafından sevilen, güler yüzlü, cana yakın bir kişilikti. Onun tavırları, tatlı sert bir şekilde olsa da her zaman dengede dururdu. Fakat bazen sinirlendiğinde o hafif sert bakışları, biraz da şaşkın ifadesiyle Kör Adil olarak anılmaya başlanmıştı. Bu takma ad, aslında onun gözündeki hafif şaşılıkla birleşen sert tavırlarının bir yansımasıydı. Ama Adil, adı gibi gerçekten de adildi. Ne olursa olsun, herkesin hakkını verir, hiçbir zaman haksızlığa göz yummaz, doğruyu savunurdu. Çevresindekilere olan yaklaşımı, onu daha da özel kılıyor, toplumdaki herkesin saygısını kazanıyordu. İnsanlar, Adil’in içindeki adalet duygusunu bilir, ona her zaman saygı gösterirlerdi.
Simsar Adil, hem işinde hem de hayatında her zaman dürüst ve adaletli bir insan olmuştu. Bir ara halamın oğlu, Simsar Adil’in minibüsünde şoförlük yapmaya başlamıştı. Ancak, şoförlük kariyerinin ikinci gününde minibüs bozulmuş ve halamın oğlu büyük bir mahcubiyet içinde Adil’e başvurmuştu. Adil, bu durumda ona moral vererek, "Cana geleceğine, mala gelsin" demiş, teselli etmişti. Ve her şeye rağmen o günkü yevmiyesini de vermişti. Bu davranış, Adil’in insanı her şeyin önünde tutan, her zaman adil kalmayı tercih eden bir insan olduğunu gösteriyordu. Adil, 1990 yılında minibüs işletmeciliğini bıraktı ama kahvecilik işine uzun süre devam etti.
Adil, yaptığı işin yanı sıra vicdanı ve insanlara olan yaklaşımıyla da örnek olmuştu. Deli Haşim’i (Kullê Haşim) yaklaşık 25 yıl boyunca yanından ayırmamıştı. Bazen simsarlık görevini Haşim’e devrederdi. O da, “Sivereek!.. Sivereek!..” diye bağırarak çevreye renk katardı. Yediklerinden ona da verirdi; çoğu zaman evinde barındırırdı. Adil, 2007 yılında vefat ettiğinde ise Haşim, üç gün boyunca onun evinden ayrılmayarak yasını tutmuştu. Bu durum, Simsar Adil’in merhametli ve vicdanlı bir insan olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyordu.
Zaman ve mekân ne olursa olsun, Adil, bilinen lakabıyla Kör Adil, Çermik’te iz bırakmış, halkının hafızasında silinmez bir yer edinmiştir. Kör Adil, Çermik’te sevgiyle ve saygıyla anılacak; hatıralarına duyulan saygı, bir ömür boyu devam edecekti. Her adımında, her sözünde, her kahkahasında, Adil’in adalet anlayışı, dürüstlüğü ve insan sevgisi, Çermik’teki herkesin gönlünde unutulmaz bir iz bırakacak; adı ve anısı her zaman halkın gönlünde yaşamaya devam edecekti.
Hamdullah IŞIK / malabub@yaani.com